Bu davetsiz misafiri şaşkınlıkla karşılayan yetkililerin ilk düşündükleri şey “Acaba radyoaktif mi?” oldu. Yapılan testler dubanın temiz olduğunu gösterdi. Ama bir sürü kaçak yolcusu vardı: 90 değişik tür deniz yaratığı. Denizkestaneleri, denizyıldızları, solucanlar, kurtlar, midyeler, istiridyeler, yosunlar dubaya yapışıp kalmışlar. Hemen hepsi Japonya kıyılarına özgü, ama Oregon’a tamamen yabancı yaratıklar.
Acaba bunların mevcut ekosisteme tepeden inme girişleri ne gibi etkiler yaratacaktı? Benzeri (hatta daha küçük boyutlu) olaylarda yaşanmış olduğu gibi bazı yerel türleri yok etmeyecekler, bazı dönüşümler yaratmayacaklar mıydı? Bir uzman şöyle bir benzetme yaptı: “Bir porselen mağazasının içine bir topu fırlatmışsınız gibi olacak. Elbette bir şeyler kırılıp dökülecek. Ama neler? Kaybolacakların biyolojik değeri ne olacak?”
Bu kaçak yolcuların arasında özellikle ikisi korku yaratıyor: bir yosun türü ile bir çeşit denizyıldızı. Bu ikisi de, çevrelerinde kötü tahribat yapan 100 belalı yaratık listesinde yer alıyor. [Liste Uluslararası Doğa Koruma Birliği’nin (IUCN) 2000 yılında hazırlamış olduğu bir liste.] Sayısız gönüllü, dubaya yapışmış yaratıkları temizleme kampanyası başlattı ve 1,5 tonluk bir çöp çıkarıp yok etti. Yetkililer de dubayı kesip biçip parçalamaya başladılar.
Yararlanılan kaynak: Catherine Vincent, Le Monde, 4.8.2012