11 Ağustos 2012 Cumartesi

Dubanın aylar süren yolculuğu


20 metre uzunluğunda, 165 ton ağırlığında, madeni levha, beton ve plastik karışımı bir dubaydı. Yolculuğu 15 ay sürdü. Akıntıların keyfine göre oraya buraya sürüklenerek Pasifik Okyanus’unu aştı ve Amerika’nın Oregon eyaletine kadar geldi. Orada plajın kumları üzerine serilip kaldı. Yola Japonya’dan çıkmıştı. Fukuşima’dan. Onun gibi 3 başka dubanın da olduğu biliniyor. Ama kim bilir neredeler!
Bu davetsiz misafiri şaşkınlıkla karşılayan yetkililerin ilk düşündükleri şey “Acaba radyoaktif mi?” oldu. Yapılan testler dubanın temiz olduğunu gösterdi. Ama bir sürü kaçak yolcusu vardı: 90 değişik tür deniz yaratığı. Denizkestaneleri, denizyıldızları, solucanlar, kurtlar, midyeler, istiridyeler, yosunlar dubaya yapışıp kalmışlar. Hemen hepsi Japonya kıyılarına özgü, ama Oregon’a tamamen yabancı yaratıklar.
Acaba bunların mevcut ekosisteme tepeden inme girişleri ne gibi etkiler yaratacaktı? Benzeri (hatta daha küçük boyutlu) olaylarda yaşanmış olduğu gibi bazı yerel türleri yok etmeyecekler, bazı dönüşümler yaratmayacaklar mıydı? Bir uzman şöyle bir benzetme yaptı: “Bir porselen mağazasının içine bir topu fırlatmışsınız gibi olacak. Elbette bir şeyler kırılıp dökülecek. Ama neler? Kaybolacakların biyolojik değeri ne olacak?”
Bu kaçak yolcuların arasında özellikle ikisi korku yaratıyor: bir yosun türü ile bir çeşit denizyıldızı. Bu ikisi de, çevrelerinde kötü tahribat yapan 100 belalı yaratık listesinde yer alıyor. [Liste Uluslararası Doğa Koruma Birliği’nin (IUCN) 2000 yılında hazırlamış olduğu bir liste.] Sayısız gönüllü, dubaya yapışmış yaratıkları temizleme kampanyası başlattı ve 1,5 tonluk bir çöp çıkarıp yok etti. Yetkililer de dubayı kesip biçip parçalamaya başladılar.

Yararlanılan kaynak: Catherine Vincent, Le Monde, 4.8.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder